Şimdiye kadar edindiğim, yani kendi bütçemle satın alıp kullandığım, çoğunluğunu da bir süre sonra sattığım fotoğraf makineleri listesini ilginize sunuyorum. Bir çoğunu satmış olsam da, bir kısmını kullanmadığım halde elimde tutuyorum. Elbette bunların yanında bir çok objektif de deneme fırsatım da oldu. Siz siz olun, makine seçerken ilk kriteriniz “kullanırken mutlu oluyor muyum?” sorusunun cevabı evet olan ürünleri tercih edin.

Yıl 1989, Fotoğrafla tanışıyorum ve kendi paramla ilk fotoğraf makinemi o zamanlar Beyazıt’ta bulunan Rus Pazarı’ndan satın alıyorum, Zenit ET. Halen kullanmadığım ama ilk olması sebebiyle halen sakladığım bir makine.

Aradan çok uzun zaman geçiyor ve fotoğrafçılık da dijital devrimden payına düşeni alıyor. Teknolojiye olan ilgim dolayısıyla ben de geri kalmıyorum ve bir kaç yıl içerisinde ufak bir dijital makine ediniyorum Canon A60.

Hemen peşinden daha iyi bir makine olan Canon Pro1 modelini ediniyorum.

Bir sonraki aşamaya DSLR edinerek devam ediyorum Nikon D70. 

Sonrasında; Nikon D80 

Bir ara yanımda her zaman taşıyabileceğim, oldukça küçük kompakt makine arayışına girmiştim ve o zaman Sony DSC s40 almıştım.

Tarih sırasına göre devam edersek asıl makinemi Nikon D300 ile yükseltiyorum.

Bu arada ufak makine arayışlarım devam ediyordu ve aynasız sistemler yavaştan görünmeye başlamıştı, ben de ilk tercihimi Panasonic GF1 olarak yapmıştım.

Bu arada asıl ekipmanımda da büyük bir değişiklik yapıp Full Frame Canon 5D mk2 ye geçiş yapmıştım, o sıralar profesyonel çekimler de yapıyordum.

Bir süre sonra bir üst modeline terfi ettim Canon 5D mk3.

Ufak ekipmanlarla daha fazla ilgilenmeye başlamıştım, profesyonel çekimler de bitmişti. Aynasız makinemi yeni bir modelle değiştirdim Panasonic GX7.

Bu makineyle çok mutlu oldum ve artık DSLR kullanmamaya karar verdim. Elimdeki DSLR ile ilgili tüm ürünleri sattım. Panasonic objektiflerini de kullanabildiğim için Olympus OM-D E-M1 set satın aldım.

Bir süre sonra bu set bile büyük gelmeye başladı ve devamlı yanımda taşıyabileceğim daha ufak bir makine aramaya başladım ve ek olarak Sony RX100 m4 satın aldım.

Estetik olarak çok beğendiğim bir makine olan Olympus PEN-F piyasaya çıktı . Ben de daha küçük ve hafif olduğundan, aynı zamanda tüm Olympus ve Panasonic objektiflerimi kullanabileceğimden dolayı Olympus PEN-F Silver satın aldım.

Cep telefonumu da değiştirip Iphone 8+ kullanmaya başlayınca, oldukça iyi fotoğraf çekilebildiği gördüm ve zaman zaman onu kullanmaya başladım.

Asıl ekipmanımı bir üst modeliyle değiştirdim Olympus OM-D E-M1 mk2 aldım ve kullanmaya başladım. Objektif olarak, tamamen sabit odaklı objektiflere yönelmeye başladım.

Bu arada birikmiş paramla, ufak sabit odaklı objektiflerle kullanabilir miyim arayışıyla Full Frame Sony A7r3 satın alma gibi bir girişimim oldu; ama bir ay kadar sonra pişman olup sattım, o parayla da kendime kapsamlı bir ahşap atölyesi açtım, burada halen keyifle çalışıyorum.

Son olarak sokak fotoğrafçılığına daha uygun olduğunu düşündüğüm Olympus PEN-F Black satın aldım ve kullanmaya başladım, elimde iki tane PEN-F olmuştu.

Fujifilm markasını da çok beğendiğim için elimdeki Olympus PEN-F Silver olanı Fujifilm X-E3 modeliyle değiştirdim.

Tasarımını çok sevmeme rağmen pek verimli kullanamadığım Fujifilm X-E3 ürününü de sattım. Artık sadece sokak fotoğrafları çektiğimden ve bu işi için özel üretilmiş ve bir çok avantajı olan Ricoh GR III denemek istedim ve bir tane satın aldım.

Ricoh GR III ufak bir iki eksiği haricinde tam aradığım makineydi. Bu yüzden elimdeki Sony RX100 m4, Olympus OM-D E-M1 mk2 gövdeyi ve bir kaç değişken odaklı objektifi sattım. Elimde şu an Olympus PEN-F ile birlikte kullanabileceğim bir kaç sabit odaklı objektif bıraktım. Ayrıca iPhone 8+ modelini iPhone 13Pro Max ile güncelledim.

Şu an aktif olarak Ricoh GR III, Olympus PEN-F ve iPhone 13Pro Max kullanıyorum ve tüm fotoğraflarımı bu ekipmanlarla üretiyorum. İleride denemek istediğim bir kaç model var. Onları da denedikçe buraya ekleyeceğim.

Kişisel fotoğraf makinesi tarihim şimdilik bu şekilde. Benzer maceraları olanlar vardır diye düşünüyorum, acaba sizinki nasıl?