2007 ye ait sayısız değerlendirme olmuştur. Benimkisi biraz daha farklı olacak sanırım. Ben 2007 nin en kötü bloglarını seçtim.
Bunları listelemek gerekirse; İkiden fazla font çeşidinin kullanıldığı, grafik ve arkaplanlarda kontrast renklerin ve sert geçişlerin sıkça kullanıldığı, footer kısmında ya da sidebarında toplist ikonlarının bolca ve düzensizce bulunduğu, beyaz (#FFFFFF) zemin üzerinde siyah (#000000) yazıların veya siyah zemin üzerinde beyaz yazıların olduğu, bol miktarda youtube videoları içeren, yazıların ortalanarak yazıldığı, görsel metin editörü kullanabilme avantajından yaralanarak yazıların farklı renklerde yayımlandığı tüm blogları 2007’nin en kötü blogları seçiyorum. Blog camiasına hayırlı olsun.
Eskiden bir geocities furyası vardı, html adını duyan buraya koşardı. Şimdi de blog adını duyan blogcu.com‘a koşuyor, her geçen gün geocities’e (yahoo satın aldıktan sonraki halini hiç takip edemedim) daha çok benzemeye başladı. Her ne kadar kendi içinde paradoksal bir yapısı olsa da söylemeden geçmeyeyim; istisnalar kaideyi bozar.
@Virüs
Görüşlerinde sonuna kadar haklısın. Bununla birlikte, kişisel gözlemim wordpress kullanıcılarının bu kalite (gerek görsel kalite, gerekse içerik kalitesi) konusunda blogcu blogcularına göre çok daha hassas oldukları yönünde.
Aslında, dediğim gibi, görsel tasarım bir bakıma “hiç” de önemli değil.
Çoğu hard-core blog okuyucusu blogları öncelikle RSS okuyucularından takip ediyor.
– Eğer içerik özgün ve orijinal ise,
– Blog yazılırken Türkçe’ye özen gösterilmişse,
– Blog, genel anlamda topluluğua değer katıyorsa
– ve ilgi alanıma giriyorsa
benim için yeterlidir. Gerisini fazla düşünmem.
Aslolan içeriktir.
Analoji kurmak gerekirse:
İnci’den aldığım lezzetli bir profiterolü aluminyum folyo tabakta ve plastik kaşıkla da olsa bayıla bayıla yerim.
Lakin, aynı profiterol porselen tabakta, güzel bir masa ve servis eşliğinde ve şık bir restoranda sunulursa o zaman tadından yenmez olur.
Fakat birisi “profiterol” adı altında gıda boyasıyla modifiye edilmiş puding sunarsa (kopyacılık) ya da garson profiterolün üzerine ketçap/mayonez dökerse (gereksiz ve semantik olmayan görsellik, aşırı wysiwyg kullanımı, aşırı renklendirme) o zaman tüm iştahım kaçar.
Afiyet olsun ;)
@volkan özçelik: biraz yamuluyorsun sanırım. zaten çoğu blog siteleri wordpress benzeri altyapı kullanmakta. burada önemli olan kullanılaniçerik yönetim sistemi değil, “içeriği yönetememe” sorunsalı.
diyelim ki dediklerini yaptılar, domain aldılar, hosting aldılar, wordpress kurdular, güzel buldukları bir temayı seçtiler. sonra?
1. gökkuşağının tüm renklerini yazılarında kullandılar.
2. youtube, googlevideo pluginleri ile buldukları tüm videoları eklediler.
3. bol bol copy paste yaptılar.
4. yapılan yorumlara “admin rumuzu ile” ayar verdiler.
dolayısıyla hakkı beyin “en kötüler” kategorisine girmekten kurtulamadılar :)
eğer ben yamuluyorsam düzeltmeyin. çok alınganımdır.
teşekkürler
Aslında “güzel” bir blog sahibi olmak, hiç de zor değil:
1. bir alan adı ve hosting hizmeti satın alır (en fazla 1 gün zaman alır)
2. üzerine wordpress kurar (en fazla 10 dakika zaman alır)
3. ortalıktaki binlerce bedava temadan birini beğenir (en fazla 1 saat)
ve güzel güzel yazmaya başlarsını.
Aslında konunun başka bir boyutu da var:
“tasarım gerçekten de önemli mi?”
Şu açıdan düşünüyorum:
Sıkı blog okuyucuları, sıkı blog yazarlarıdır aynı zamanda. Ve de bu işi adam gibi yapan herkesin bir RSS okuyucusu bulunur, ve beğendiği blogları RSS üzerinden takip eder.
Zaten beğenmediği blogu da RSS’ine eklemez, tasarımı da pek kafaya takmaz.
Tabii bu ortalıktaki çöploglara taviz verdiğim anlamına gelmiyor.
Yamuluyorsam düzeltin lütfen.
Hakkı abi, bu listeye azbuz.com’da bulunan,ismi blog olan fakat yakınından bile geçmeyen site bozuntularını da ekleyebiliriz sanırım.
Evet banane, ama internet kirliliği yapıyorlar, dayanamıyorum..
sanane kardeşim milletin kötü blogundan her yere burnunuzu sokuyosunuz
Hakkı abi herkes senin gibi güzel tema yapamıyor bağışla onları :P
mp3, program ve serial veren ayrıca adult içerikli bütün bloglarıda en kötü bloglar listesinin başına koymalıyız :)
merakla bekliyorum…
Malesef, aynen öyle, içeriğe odaklanıp ne yazdığını anlayana kadar yorulup kalıyorsun.
Bende bir anda kendi sitemi görücem diye çok korkmuştum :D
Bence blogcu.com sitelerinin %90’ı yılın en kötü blog’una aday olabilir. Çünkü okadar karmaşık, resimlerle dolu bloglar varki insan biraz göz uyumu varmı diye bakar web standartlerından ondan bundan geçtim :D
Tabii bunlara bir de browserın alt kaydırma çubuğunun hiç eksik olmadığı blogları ekleyebiliriz.