Bir fotoğrafı değerli kılan nedir? Uzun süredir bu sorunun cevabını arıyorum. Karıştırmayalım, iyi fotoğraf kavramını incelemiyorum. Fotoğraf estetik olarak güzel ya da çirkin ya da hayret uyandırıcı olabilir, bununla ilgilenmiyorum. Bir fotoğraf neden değerli olur; ya da çok değerli olur; ya da değersiz olur? Fotoğrafta değerlilik kavramı da acaba diğer bazı kavramlar gibi izafi mi, ya da mutlak bazı tespitlerimiz olabilir mi?
Elbette öznel bir bakış açısından bir kişi için değerli olan bir fotoğraf başkaları için değerli olmayabilir. Yani annemin gençlik fotoğrafı benim için çok değerli olabilir. Bu sadece benim ve kardeşlerimin o fotoğrafa verdiği bir payedir. Fakat bu tip fotoğraflar da bizim konumuz dışında, yani kişisel değerlilikler haricinde bir fotoğrafı değerli yapan nedir sorusunun cevabını arıyorum.
Bu sorunun cevabını bulabilmek için önce fotoğrafı değersiz yapan olguları inceleyelim. Sizin de bu olgulara ekleyeceğiniz bir veya birkaç tane daha olacaktır muhtemelen. İlk aklıma gelenlerden başlıyorum.
- Fotoğrafın aynı anda birçok kişi tarafından çekilmiş olması onu değersiz yapar. Onlarca ya da yüzlerce kişinin önünde gerçekleşen bir olayı yine yüzlerce kişi birbirine yakın bir biçimde fotoğraflayabilir. Bu, orada meydana gelen olayın değeriyle ilgili herhangi birşeyi değiştirmezken, o olaya ait çekilmiş fotoğrafların değerini düşürür. Bu spontane gelişen bir olay olabileceği gibi önceden hazırlanmış bir kurgu da olabilir.
- Çok bilinen ve tüketilen yerlerin, Eyfel Kulesi, Pisa Kulesi, Sümela Manastırı, Kız Kulesi, Pokut Yaylası gibi yüzlerce ve hatta binlerce yerin çekilen fotoğrafları. Burada ayrı bir saptama yapmakta fayda var. Bu tip mekanlarda çekilen çok özel kurgular ya da çok değerli fotoğraflar olabilir, bunlardan bahsetmiyorum. Direkt olarak buraların fotoğraflarının çekilmesinden; yani fotoğraftaki konunun bu mekanlar olmasından bahsediyorum.
- Fotoğraf çözünürlüğü dijital fotoğrafa ait bir kavram. Çekilen fotoğrafların herhangi bir mecrada kullanılamayacak kadar düşük çözünürlüklü olması o fotoğrafın değerini düşürür. Örneğin 200×150 piksellik bir fotoğraf 6000×4000 piksellik fotoğraftan çok daha az değerlidir.
- Teknik olarak eksiklikleri veya zayıflıkları olan fotoğraflar bu nedenle de değer kaybederler. Örneğin hiç gereği yokken çok yüksek iso değerinde (mesela iso 25.600) çekilen, bu nedenle de çok fazla noise oluşan fotoğraflar. Ya da belirgin bir konunun fotoğrafı çekilirken o konunun netlik dışında kalması vb.
- Başkasının daha önce çekmiş olduğu fotoğrafı taklit ederek çekilen fotoğraflar. Bu tip fotoğraflar çalışma, deneyim ya da ders amacıyla, yayınlanmamak şartıyla çekilebilir. Fakat herhangi bir mecrada kullanıldığında değersizdirler. Taklitten öteye geçmezler.
Kanımca, bir çok kişinin düşündüğünün aksine, bir fotoğrafın herhangi bir yarışmada ödül alması o fotoğrafın değerine artı ya da eksi anlamda bir katkı sağlamaz. Fotoğrafçıya maddi ya da manevi anlamda katkı sağlayabilir o ayrı bir konu.
Şimdi de değerli olan fotoğraflar neden değerli olabilir sorusunun cevabına bakalım.
- An fotoğrafları. Sadece tek bir anda oluşan ve bir daha tekrarı mümkün olmayan fotoğraflar. Elbette bunun yanında belli bir anlatım diliyle çekilmiş olmaları, o anın sıradan bir an olmaması; yani o anın önemi de fotoğrafa ek değer katacaktır.
- Herkesin baktığı gibi bakmayıp, farklı bir bakış açısı ve estetik kaygı peşinde geliştirilmiş bir teknikle çekilen veya üretilen fotoğraflar.
- Fotoğrafçının tamamen kendi tasarladığı ve daha önce yapılmamış bir kurgu olarak çektiği fotoğraflar. Elbette bu fotoğrafların da belli bir estetik düzeyde olması şartıyla.
- Baskı olarak sınırlı sayıda bulunan, tekrar çekilmesi ve bastırılması mümkün olmayan. Negatif, pozitif veya dijital kopyası olmayan fotoğraflar.
Sizin de ekleyeceğiniz, burada yazmayan maddeler varsa lütfen çekinmeyin, yazın.
Fotoğrafı değerli kılan ilk önce altındaki imza, o imzayı değerli yapan ise bu işe ömrünü adamış olması, fakat her ünlü fotoğrafcının tüm eserleri değerlidir diye bir şey söz konusu değil burada da fotoğrafın görsel nitelikleri ön plana çıkıyor burada özellikle tekrar çekilemeyecek olan fotoğraflar çok değerlidir öyle ki aynı fotoğrafı çeken kişi bile tekrar çekemez.
Katkınız için teşekkürler.
Yarışmaların ve ünvanların çok olduğu bu zamanda kimse değerden benzetmezken çok güzel ve faydalı bir yazı olmuş. Teşekkürler…
Merhaba Hakkı Bey,
Uzun zamandır yazdıklarınızı okumuyordum. Özlemişim açıkçası.
Benim sorum biraz farklı olacak. Yardımcı olursanız mutlu olurum. Çektiğim fotoğrafları lightroom’da düzenlemekteyim. Özellikle ilk fotoğrafta (filli olan) daha çok hissettiğim efekti hangi ayarla sağladınız daha çok? Çok hoşuma gitti. Fotoğrafa puslu, pastel bir hava katmış. Umarım anlatabilmişimdir.
Be kendi ürettiğim bir eskitme tekniği, daha çok filmli makinelerin çıktılarına özeniyorum, her fotoğraf için farklı ayarlarla yapıyordum, sabit bir şey değil yani.
Hakkı bey merhaba, çalıştığım firma için ürün çekimi yapıyorum. f/7 ve f/9 , ens:80 iso 200 ve 320 değerlerinde çekim yapıyorum fakat tam istediğim sonuç olmuyor. Bitkisel ürünler kavanozlar kutu vs. Makinam Nikon N90 18-135mm yardımınızı bekliyorum. Teşekkür ederim.
Mustafa Bey sorunuzun konusu bu yazıyla ilgili değil, ayrıca istediğim sonuç olmuyor derken tam olarak ne demek istediğiniz de önemli. Burası ilginizi çekebilir. Bkz. Daha keskin fotoğraflar çekmek için ipuçları
Roland Barthes ve onun punctum ve studium kavramlarını incelemenizi öneririm.
Merhaba, elbette biliyorum, zaten yazıdaki “annenim gençlik fotoğrafı” oraya bir göndermeydi.
Son günlerde benim de çok sorduğum bir soru bu. Harika açıklamışsınız. Kimi fotoğraflar var, bakarsın, gözünden iner kalbini titretir. An’dır ama tam da ‘o an’dır. Gözün değil kalbin gördüğünü çekmektir. İşte hep ‘O’ fotoğrafın peşindeyim…😊
Çok hoş yazmışsınız, umarım yakalarsınız.
Fotoğrafı değersizleştiren unsurlar kısmında değindiğiniz düşük çözünürlük veya teknik anlamda yeterszlikler şıklarına katılmıyorum . Eğer bu bahsettiğiniz şıklar geçerli olsa idi ne Niepce nin ölümsüzleştirdiği ilk fotoğraf değerli olurdu ne de Ara güler in bol noise lı fotoğrafları .
Aslında size katılıyorum. Benim anlatmak istediğim, “elimizde daha iyisini çekme fırsatımız ve imkanımız varken”di. Zaten bu yüzden “hiç gereği yokken” diye eklemiştim.
İlave olarak zor şartlarda koşullarda (kar, tipi, sağanak, fırtına, uçurum kenarı gibi) çekildiği belli olan fotoğraf, pırıl pırıl güneşte dümdüz arazide çekilmiş fotograftan kesinlikle daha değerlidir. Oradaki ölçü fotoğrafa zorlu şartlar altında verilmiş olan emektir.
Aynı mekanda bir çok kişinin çektiği fotoğrafın değeri kadraja göre değişir. Bu benim fikrim tabiki. Burada senin anlatmak istediğin başka bir şey bunun farkındayım. Ancak bir çok kişinin aynı anda çekmiş olduğu fotoğraflar içinden tek bir kare çok daha farklı ve iyi olabilir. Bakış açısı çok önemli. Yine de bu tek olan bir fotoğraf kadar etkili olmayacaktır.
Sürekli, salt estetik yönü güçlü olduğu için bazı çok tüketilmiş ‘klişe’ fotoğrafların peşinde koşanlara “aydınlatıcı” bir yazı olmuş… “Fotoğrafın aynı anda birçok kişi tarafından çekilmiş olması onu değersiz yapar.”