Amatör fotoğrafçılar, DSLR makinelerini aldıktan bir süre sonra ekipmanın ve özellikle objektifin çok önemli olduğu konusunda genel bir fikre kapılır. (Bu tam olarak doğru sayılmaz.) Bu yüzden ceplerindeki parayı harcamak maksadıyla objektif satın almak için arayışa başlarlar. Bu arayış ekipmanlarını güncellemek ya da genişletmek maksadıyla ek objektif satın almak şeklinde olabilir. Eğer ilk aldıkları objektiften memnun değil iseler yeni alacakları objektif için “kılı kırk yarmak” deyiminin hakkını vermeye çalışacaklardır. Peki objektif alırken nasıl kılı kırk yaracağız?

Öncelikle yapılması gereken: hangi odak uzaklığı ya da odak aralığındaki objektife ihtiyacımız olduğunu belirlemek.

Bir süre fotoğraf çektikten sonra, fotoğraf çekmenin inceliklerini öğrendikçe nasıl fotoğraflar çekmek istediğiniz yavaş yavaş ortaya çıkacaktır. Elinizde bulunan objektif bu tür fotoğrafları çekmenize izin vermiyorsa ekipmanınızı yenilemenin zamanı (gerçekten) gelmiştir. Fakat öncelikle bilmeniz gereken bir terim var: Kırpma Faktörü ya da Odak Uzaklığı Çarpanı (Crop Factor, Focal Length Multiplier). Bu konuyu bir önceki yazımda geniş olarak anlattım, eğer terime yabancıysanız ya da detaylı olarak okumak isterseniz. Krop Faktör ya da Odak Uzaklığı Çarpanı nedir, ne işe yarar, zararı var mıdır? yazısını okuyabilirsiniz.

Kullandığınız ekipman APS-C sensör bulunduran krop faktörlü bir gövde ise objektif seçiminde bu kriteri öncelikle düşünmemiz gerekiyor. Çünkü alacağımız objektifin odak uzaklığı değişecek ve kırpma faktörü ile çarpılacak. Yani mesela tele objektif almak istiyorsunuz 70-200mm bir objektifte karar kıldınız; ama bu objektif sizin kullandığınız gövde de 105-300mm olarak görev yapacak. Objektif seçiminizi buna göre yapmalısınız.

Nikon APS-C gövdeler için ürettiği objektiflere DX ibaresini ekliyor. Dolayısıyla üzerinde DX yazılı bir Nikkor objektif FF gövdelerde tam olarak kullanılamıyor. Aynı şekilde Canon ise bu tür objektifler için EF-S ibaresini kullanır. Üçüncü parti lens üreticileri Sigma DC, Tamron Di II, Tokina ise DX kısaltmasını kullanıyor. Bu objektifler APS-C gövdeler için özel olarak üretildiğinden sonradan gövde değişimi yapacağınızda ya da ikinci gövdeniz varsa ve bu bir FF (Full Frame) gövdeyse bu objektifle birlikte kullanamayacağınız anlamına gelecektir.

Hangi odak uzaklığı aralığında bir objektif alacağınıza nasıl karar vereceksiniz? Aslında bu iş çok kolay, beğendiğiniz ve çekmek istediğiniz bir fotoğraf bulun ve eğer ulaşabiliyorsanız o fotoğrafın EXIF (dijital fotoğrafların içine perde hızı, diyafram, makine marka ve modeli gibi teknik bilgilerin gömülmesini sağlayan bir sistem) değerlerine bakın. Hangi makina ve hangi odak uzaklığında çekilmiş öğrenin. Arkadaşlarınızın elindeki objektifleri deneyin. Hangi odak uzaklığında hangi açıyı görüyorsunuz test ederek bulmak çok daha öğretici olacaktır.

Odak Uzaklığı Simülatörü‘nü kullanarak kaç derece görüş açısın sunuyor fotoğraf üzerinde görebilirsiniz.

Benzer şekilde çalışan ve Nikon ekipmanlarını seçmenize izin veren başka bir uygulama da NIKKOR Lenses Simulator. Burada hem DX ve FX gövdeleri, hem de DX ve FX objektifleri birlikte ve ayrı olarak test edebiliyor ve hangi ekipmanın işinize yarayacağını tespit edebiliyorsunuz.

Canon sayfalarında da detaylı olmasa da odak uzaklığının görüş açısını nasıl değiştirdiği konusunda ufak bir uygulama mevcut.

Odak uzaklığımızı ya da odak aralığımızı belirledikten sonra bu aralıkta hangi ürünler olduğuna bakmamız gerekecek.

Aslında odak uzaklığınızı belirlerken çok fazla katı davranmamak gerekir, bu konuda biraz esnek olmak elimizdeki seçenekleri değerlendirirken bize avantaj sağlayacaktır.

Örneğin makro çekimlerden hoşlandığınızı farkettiniz ve bundan sonra daha fazla makro fotoğraflarla ilgileneceksiniz diyelim. Daha iyi makrolar çekmek istiyorsunuz, o zaman bir makro objektif satın almanız gerekecek. Hangi aralıkta bir objektife ihtiyacınız olduğunu tespit ettikten sonra bu odak uzaklığındaki objektifleri tespit etmek çok zor değil. Ana marka olan Canon ya da Nikon’un dışında üçüncü parti lens üreticilerinin ürünlerini de listeye ekleyerek tüm objektifleri belirlemeliyiz. Piyasada satılan güncel objektifleri ve fiyatlarını bulabileceğiniz birçok web sitesi mevcut. Benim en çok kullandığım ve tavsiye edebileğim site B&H. Buradan SLR Camera Lenses bölümüne giderek dilediğiniz kriterlerde arama ve seçim yapabilirsiniz.

Objektiflerin üzerinde yazan kısaltmaların anlamları nedir?

Tüm objektiflerin üzerinde bir veya birkaç harften oluşan çeşitli kısaltmalar görürsünüz. Örneğin AF, DX, VR, G gibi. Bu kısaltmaların anlamları objektifin markasına göre değişik anlamlar içerir. Aslında özelliklerin büyük kısmı standart; fakat patent hakları nedeniyle farklı isimlendirmeler kullanılıyor. Yani sarsıntı önleyici ya da titreşim önleyici sistemin pratikteki faydası değişmiyor; fakat markalar arasında kullanılan teknoloji farklı ve dolayısıyla da isimlendirmesi değişiyor. Nikon Vibration Reduction yani VR kısaltmasını kullanırken, Canon Image Stabilization yani IS kullanıyor, Sigma Optical Stabiliser yani kısaltma olarak OS kullanmayı seçmiş.

Bu ve buna benzer kısaltmalar oldukça işinize yarayan bilgiler sunacaktır. Bu yüzden objektifin üzerinde yazan tüm kısaltmaların anlamlarına bakmanızı önereceğim. Örneğin üzerinde G kısaltması bulunan Nikkor objektiflerin diyafram ayarlama halkası yoktur. Tamamen gövde üzerinden dijital olarak diyaframı ayarlamak zorundasınız. Tüm markaların kısaltmalarını Türkçe açıklamalı olarak Objektiflerin üzerindeki kısaltmalar sayfasında bulabilirsiniz.

Objektifleri tespit ettikten sonra ilk elemeyi birçok kişi sanırım maliyet üzerinden yapacaktır.

SLR Camera Lenses bu adreste listelediğimiz objektiflere ait fiyatlar USA de bulabileceğiniz ortalama fiyatlardır. Başka sitelerde bir miktar altında ya da bir miktar üzerinde fiyatlarla karşılaşabilirsiniz. Aynı ürünleri Türkiye’den yetkili satıcılarından almaya çalıştığınızda karşılaşacağınız fiyatlar maalesef sizi üzecektir. Fakat Türkiye’de de yukarıdaki fiyatların az bir miktar üzerinde spot piyasadan alışveriş yapma imkanınız var. Aslında en iyi yöntem USA ya da Hong Kong gibi yerlere giden tanıdıklara ısmarlamak; fakat bu her zaman mümkün olmuyor.

Fiyatlar konusunda bir örnek verelim; Nikon DX format bir objektif olan Nikon 10.5mm f/2.8G ED DX Fisheye almaya karar verdik ve baktık ki USA fiyatı $624 (985 TL). Bunun Türkiye’deki fiyatını araştırdığınızda her bulduğumuz fiyat 1600 TL nin üzerinde çıkıyor. Başka bir örneğe bakalım Canon EF 17-40mm f/4L USM için mesela. B&H fiyatına baktığımızda $750 (~1180 TL) olarak görüyoruz. Türkiye’deki fiyat araştırması için aşağıdaki rakamlara bakmanız yeterli;

Objektifin fiyatı arttıkça USA ve Türkiye arasındaki uçurum da artıyor. Bu yüzden genellikle spot alışveriş çok daha zahmetsiz ve hesaplı bir çözüm oluyor. Spot alışverişte Canon EF 17-40mm için ödeyeceğiniz bedel yaklaşık ~1400TL civarında olacaktır. Spot alışveriş aslında yasal olmayan bir ticaret; fakat Türkiye’deki fiyatların yüksek olması ve fotoğrafçıların çoğunun amatör (bu işten para kazanmıyor) olması nedeniyle tercih ediliyor. Fakat bu tip alışverişler biraz risk içeriyor ve karşılıklı güvenin önemi büyük. Ödeyeceğiniz miktara bağlı olarak alacağınız risk düzeyini kendiniz belirlemelisiniz.

Başka bir alışveriş yöntemi ise Internet üzerinden özellikle ebay den alışveriş. Sıfır objektifler için buradan alışveriş yapmayı pek tavsiye etmiyorum. Çünkü Türkiye’ye girişte gümrüğe takılma ve size pahalıya malolma ihtimali yüksek. Fakat ikinci el bazı ürünler ve başka ekipmalardan (pil, kart vs.) €150 geçmeyecek şekilde alışveriş yapabilirsiniz.

Tüm bu bilgiler ışığında alabileceğimiz ürünlerin bir kısmını eledik ve elimizde belli başlı üç ya da dört adet objektif kaldı. Şimdi yapmamız gereken Lens Review’ larına bakmak.

Lens Review yani objektif incelemeleri konusunda Türkçe kaynak bulmak neredeyse imkansız. Belli başlı sitelerde İngilizce olarak bulabiliyoruz. Aslında bir kaç kişi sadece bu konuya özel bir çalışma içerisine girse ne hoş olurdu ya, neyse.. Objektif incelemeleri için bakabileceğimiz sitelerden birkaçı;

Benim daha çok tercih ettiğim ve güvendiğim siteler photozone ve Nikon kullandığımdan kenrockwell. Fakat değişik görüşler okumak, farklı yaklaşım ve kullanıcı tecrübeleri için birçok kaynağa bakmak gerekiyor.

Bu teknik testler laboratuvar koşullarında yapıldığından gerçek dünyadaki kullanımı ve sonuçları hakkında çok fazla fikir vermeyebilir. Bu yüzden objektifleri kullanan kişilerin deneyimlerinden faydalanmak başka bir seçeneğimizi oluşturuyor.

Almak istediğimiz objektifi kullanan tanıdığımız fotoğrafçılar varsa bunlarla birebir konuşmak, yoksa yine internet üzerinden yapacağımız okumalarla kullanıcı tecrübeleri hakkında fikir sahibi olabiliriz. yukarıda yazdığım bazı sitelerde, örneğin fredmiranda‘da daha çok kullanıcı tecrübelerine, objektifin pozitif ve negatif yönlerine değinilerek yer veriliyor. Fakat unutmamak gerekir ki bu yazılanların çoğu subjektiftir; fakat her zaman fikir verme açısından faydalıdır.

Bazı fotoğrafçılık blogları ve tecrübelerin paylaşıldığı platformlar da işinize yarayacaktır. Türkçe kaynak bulmakta sıkıntı çekebilirsiniz. Malesef Türkçe olan kaynakların çoğunluğu forum sayfalarında gözden kayboluyor. Yine de netfotograf.com forumlarını ve fotokritik forumlarındaki donanım-ekipman kategorisini takip edebilirsiniz.

Tüm bunlara rağmen seçtiğiniz objektif hakkında kafanızda soru işaretleri olabilir. En iyisi birebir test etmek.

Alacağınız objektifi seçtiniz, paraya kıyıp almaya kararlısınız ama kafanızı kurcalayan bazı sorular olabilir. “Acaba çok ağır mı?”, “Netleme hızı yeterli olacak mı?” vs.. gibi sorular objektifi almadan önce sizi rahatsız ediyorsa tanıdık birilerinden objektifi edinerek kendi makinanızda test etmeniz çok önemli. Eğer tanıdık kimse de yoksa teknoloji marketlerinde vitrindeki ürünleri deneyebilirsiniz. Mümkün mertebe birebir test etmek kararınızı kesinleştirmede önemli rol oynayacak.

Bu kadar kılı kırk yarmaya gerek yok diyorsanız.

O zaman kafanıza takılan soruları sorduğunuz, bilgisine güvendiğiniz, o meşhur fotoğrafçı arkadaşınızın yakasına yapışın. Ona “Ben şöyle şöyle fotoğraflar çekmek istiyorum, şu kadar da para harcayabilirim, hangi objektifi alayım dersin?” şeklinde bir soru sorarak cevaba kısa yoldan da ulaşın, tercih sizin.