Öncelikle amatör fotoğrafçı kimdir diye soran olursa kısaca şu cevabı veririz; Fotoğrafı seven, boş vaktini fotoğraf çekerek değerlendiren. Mümkün mertebe gezilere, sergilere vb. etkinliklere gitmeye çalışan, fotoğraftan para kazanmak bir yana fotoğraf için para harcayan kişilere amatör fotoğrafçı denir. Fotoğrafı uygulama konusunda kendini geliştirmeye çalışan kişidir amatör fotoğrafçı. Amatör terimi sizi yanıltmasın, profesyonellik ile amatörlük arasında temelde tek bir fark vardır, profesyonelce yapılan işte maddi bir kaygı vardır, amatörce olanda ise yoktur.
Ufak, küçücük bir dijital makineyle başlamıştı fotoğraf çekmeye, öyle bir zaman geldi ki bu işten çok zevk almaya başladı ve daha iyi fotoğraflar çekmek istedi. Alan derinliği (1) diye birşey duymuştu ama elindeki makinayla o tip bir etkiyi bir türlü veremiyordu. Bunun DSLR (2) makinayla rahatça oluşturulabildiğini duydu bir yerlerden.
Sonra bir arkadaşının elinde DLSR olarak adlandırılan makinalardan gördü. Biraz inceledi, biraz kurcaladı, bu makinayla fotoğraf çekerken alınan keyif bambaşkaydı. Mutlaka alması lazımdı. Biraz para biriktirip alabilirdi ama ne alacaktı, Canon mu, Nikon mu, Pentax mı? sonra hangi modelini almalıydı? Araştırma ve okuma safhası başlamıştı.
Her bulduğu incelemeyi, kullanıcı yorumlarını okuyordu. Bu okumalar sırasında bir sürü yeni terim, bir sürü ek bilgiyi de öğrenmiş oluyordu. Birisi x makinanın ISO 400 (3) den sonra çok noise (4) verdiğinden bahsediyordu, o da hemen noise ve ISO nedir, ilk başta onları öğrenip, sonra da okuduğu yoruma bir anlam veriyordu. Bir zaman geldi, baktı ki parası var ama hala makina alamamıştı, hep yeni bir model çıkıyor, çıkan yeni modelin incelemelerini okurken başka bir modelin duyurusu yapılıyordu. Çıkacak olan modeli bekleyeyim derken hep beklemede kalıyordu. Sonunda gözünü karartıp bütçesinin elverdiği en üstün özellikli bir DSLR makinayı standart bir objektifle birlikte satın aldı.
İlk zamanlar yeni makinasıyla oldukça mutluydu, ne de olsa o kadar para vermişti. Her türlü tekniği denemeye çalıyordu. Makinayı ve tüm özelliklerini öğrenmek için en zor koşullarda çekim yapıyordu. Sonra standart objektifle istediği fotoğrafların bir kısmını çekemediğimden ekstra bir objektif, Tele Objektif (5) almaya karar verdi. Objektifi aldı almasına ama alırken objektifi korumak için önüne mutlaka bir UV filtre (6) takılması gerektiğini de öğrendi, tabi onu da satın aldı.
Tele objektif çok güzel birşeydi, uzaktaki objeleri yakına getirebiliyor ve alan derinliğini düşük tutarak güzel fotoğraflar çekebiliyordu. Fakat artık makinasını yanıma alıp dışarı çıkamıyordu, diğer objektifi nereye koyacaktı? çanta da alması gerekiyordu ve kendine bir omuz çantası aldı. Bu arada okumaya devam ediyor ve dijital fotoğrafın vazgeçilmezi, dijital karanlık oda diyebileceğimiz Photoshop’u (7) yavaş yavaş öğreniyordu.
Aradan biraz daha zaman geçince ve amatör fotoğrafçımız daha çok fotoğraf çekmeye başlayınca, hele bir de birkaç günlük gezilere çıktığında elindeki hafıza kartı yetmemeye başladı, ekstra bir tane daha alması gerekiyordu, aldı da. Çok sevdiği ve zamanında eski minik makinasıyla çekmeye çalıştığı o makro dünyanın güzelliklerini de çekmek istiyordu fakat bunun için bir makro objektif alması gerekiyordu. Bunu en iyisinden almalıydı, herkesten daha detaylı, daha yakın çekimler yapmalıydı. Fakat makro objektifler (8) biraz pahalıydı, neyse ki aradan biraz zaman geçince paraya kıyıp bir de makro objektif aldı.
Makro çekimler fotoğraf keyfini yerine getirmişti ama çantası ağırlaşmıştı ve çok sıkışıktı. Hangi omuzunda taşısa o omuzu ağrıyordu, keyif için çekimlere giderken eziyet çekmek bir paradoks oluşturmaya başlamıştı. Yeni bir çanta lazımdı, sırt çantası, bunu da alalım dedi ve aldı. Alırken “artık bu çanta beni elli yıl idare eder herhalde, notebook için özel bir bölmesi bile var daha ne olsun.” diyordu.
Fotoğrafçı arkadaşlarıyla konuşuyor, fotoğrafları eleştiriyor yeni şeyler öğreniyordu. Bir arkadaşının manzara fotoğrafları çok ilgisini çekiyor, özellikle de fotoğraflarda bulutların bu denli güzel çıkmasını nasıl sağladığını merak ediyordu, acaba bir Photoshop oyunu muydu?
Onu da öğrendi, bu Circular Polarize (9) denen bir filtre ile sağlanabiliyordu. Manzara fotoğrafları çok geniş açılarda, özellikle polarize filtre kullanıldığında harika çıkıyordu. Neyse dedi kendi kendine “şimdilik polarize filtre alalım, daha sonra daha geniş açılı bir objektif de alırız elbet”. Polarize filtre de aldı, alırken “polarize filtreler UV lerden daha pahalıymış be..” diyordu. Bazı fotoğrafları hala çekemiyordu, çünkü onlar Uzun Pozlama (10) yapılmış fotoğraflardı. Bunun için de bir tripod (11) gerekiyordu, neyse onu sonra alırdı.
Zamanla fotoğraflarını beğenmemeye başladı, içleri boş geliyordu ona, birşeyler eksikti. İyi fotoğraflara daha çok bakıp, daha çok okuduğunda bunun ne olduğunu öğrendi kendince, fotoğraflarında insan yoktu. İnsan ve çevresini konu alan fotoğraflar çekmek istiyordu artık, zordu bu, diğerlerinden daha zordu. Duyguyu ve çevreyi aktarabilmek, öyle manzaranın karşısına geçerek çekmeye benzemiyordu. Ama denedi, denemesi bile zevkliydi, artık fotoğraf çekerken daha çok keyif alıyordu. Ama istediği etkiyi verebilmek, insanı çekerken çevresini de fotoğrafta daha çok gösterebilmek için daha geniş açılı bir objektife ihtiyaç duyuyordu. “O kadar param yok dedi” kendi kendine, “acaba ikinci el bulabilir miyim?” Araştırmaya başladı forumları alışveriş sitelerini ve uygun bir objektif buldu kendince ve onu satın aldı, tabi UV filtresini de beraber.
Artık tatillerde deniz kenarında uzanarak harcamıyordu vaktini, tatillerinde hiç gitmediği farklı yerlere gidip farklı kültürleri görüp, farklı insanların fotoğraflarını çekmek istiyordu. Uzun fotoğraf gezilerinde fotoğraf makinasının pili bitebilir ve tüm tatili zehir olabilirdi. Bir adet yedek pil ve ekstra bir hafıza kartı daha aldı. Artık tatilleri daha yorucuydu ama çok daha keyifliydi. Birçok insanla tanışıyor, muhabbet ediyor, yeni yerler, yeni yemekler, yeni adetler ve yeni insanlar keşfediyordu.
Tatillere giderken yanına yeni aldığı tripodu da götürüyordu artık, 2 kilodan fazlaydı ağırlığı, çantasıyla birlikte sekiz on kilo yapıyordu, ama olsun du. Ayrıca çantasında uzun pozlamalarda kullanmak amacıyla bir ND Filtre (12), bir uzaktan kumanda cihazı, flaş ışığını yumuşatmak için bir aparat, beyaz ayarını (13) tam yapabilmek için başka bir aparat ve bunun gibi ufak tefek bir sürü ekipman vardı.
Zaman böyle geçip gidiyordu ve amatör fotoğrafçımız her gün bilgilerine yenilerini katıyordu, fotoğraf tekniğini geliştiriyor ve eski fotoğraflarına baktıkça beğenmiyor, eleştiriyor ve birçoğunun kalitesinden memnun kalmıyordu. Yeni fotoğraf makinalarını incelemeye devam ediyor, “acaba, yeni bir makina alsam mı?” diyordu kendi kendine. Çantasına baktı, ne çok şey almıştı zamanla, hepsinin de bir amacı vardı, hiçbiri boşa alınmış değildi. Ve hala almak istediği ihtiyacı olan birçok şey vardı. Ama o değişmişti, artık insanları kokutmadan o devasa makinasını, objektiflerini insanları rahatsız etmeden ve dikkat çekmeden kullanmak istiyordu. Etrafta o na her zaman sorulan bir iki soru vardı “Hangi gazete abi?”, “Hello?”, “Ne için çekiyorsunuz bu fotoğrafları?” bunlardan da bıkmıştı artık. Yoksa, yoksa bir Rangefinder (14) mı almalıydı? hmmm…
Açıklamalar
Yukarıda geçen bazı terimlerle ilk kez karşılaşanlar için aşağıda açıklama gereği duydum, ayrıntılı bir açıklama değil ama en azından yukarıdaki metni daha iyi anlamalarını sağlayacaktır.
(1) Alan derinliği: Fotoğrafta tüm alanlar net çıkmaz, netlediğimiz objenin bir miktar önü ve bir miktar arkası net olarak çıkacaktır. Bu alanın genişliği net alan derinliği olarak anılır, diyafram değiştirilerek kontrol edilebilir.
(2) DSLR: SLR, tek mercek ayna anlamındaki kelimelerin kısaltılmışıdır. Bu sistemde objektifle film (DSLR de sersör) arasına yerleştirilmiş bir ayna ve vizör (bakaç) hizasına yerleştirilmiş prizma aracılığıyla objektiften geçen ışığı göze ulaştırır. Ayna hareket edebilir bir yapıya sahip olduğu için deklanşöre basıldığı anda yukarı kalkar ve pozlama gerçekleşir. SLR makineler her türlü objektif ve filtre kullanımınında kolaylık sağlar. DSLR ise SLR makinelere dijital sensör adapte edilmesi sonucu ortaya çıkan makinalardır.
(3) ISO: Işık hassasiyeti olarak adlandırabiliriz. iso değeri arttıkça ışık hassasiyeti artar ve az ışıklı oratamlarda fotoğraf çekmemiz kolaylaşır.
(4) Noise: Dijital fotoğrafta oluşan istenmeyen noktacıklanma olarak tanımlayabiliriz, genellikle yüksek iso değerlerinde ve az ışıklı koşullarda daha çok oluşur.
(5) Tele Objektif: Genel anlamda odak uzunluğu 70mm ve daha büyük olan objektiflere verilen isimdir. Fotoğraf makinesi ile konuya yaklaşmadan, uzaktan objeleri çekebilmeye yarar.
(6) UV filtre: Objektifin önüne takılır, objektifi güneşten gelen ultraviyole ışınlarına karşı ve aynı zamanda çizilmelere karşı korur.
(7) Photoshop: Adobe firmasının dijital fotoğrafları işlemek için hazırladığı, oldukça profesyonel bir program.
(8) Makro Objektif: Objeleri daha yakından çekebilmek için özel olarak üretilen bir objektif türü.
(9) Circular Polarize Filtre: Objektifin önüne takılır, ışık kırılmalarını kontrol etmenizi sağlayarak, yansıma oluşumunu engeller.
(10) Uzun Pozlama: Fotoğraf oluşurken makinadaki ışığa duyarlı bölge (sensör) belirli bir süre açık kalır (mesela 1/500, 1/100 saniye kadar) bu sürenin uzun olması durumunda(2 saniye, 3 saniye gibi) buna uzun pozlama deriz.
(11) Tripod: Uzun pozlama sırasında makinayı elimizde sarsmadan tutamayız, bu yüzden makinayı sarsmadan, sabit bir şekilde tutan üç ayak(tripod) sistemi geliştirilmiştir.
(12) ND Filtre: Nötr Yoğunluk filtresi olarak çevirebiliriz. Tüm renklerde ve dalga boylarındaki ışığı eşit miktarda azaltmak için kullanılmakta olan gri renkli bir optik elemandır. ND filtre kullanım amacı film ya da sensör yüzeyine düşen ışığın miktarı kontrollü olarak azaltmaktır.
(13) Beyaz Ayarı: Bütün ışık kaynaklarının kendilerine ait bir renk sıcaklık değeri vardır, bu değer bilinir ve makinaya bildirilirse en doğru renk elde edilmiş olur.
(14) Rangefinder: Değişebilen objektif sistemine sahip olmasına karşın SLR veya DSLR makinalardan farkı aynasının olmamasıdır, bu yüzden daha küçük bir yapıya sahiptir.
ben bir nikon d7000 kit 18-300 birde canon 60d kit 18-200 aldım kötü mü yaptım ?
ikisini aynı anda mı aldınız? Gereksiz bir alışveriş olmuş.
valla tam anlamıyla benim durumunu baştan sona özetlemişsiniz bravo :)
Merhaba uzun zamandır iphone 4S ve basit makinalarla çektiğim fotograflar dan sonra dün Nikon D5100 fotoğraf makinası aldım.18-55 DX + 55-200 DX DOUBLE KİT ve aksuarlarla birlikte 2300TL ‘ye aldığım makinada bir tane güzel fotoğraf çemedim açıkçası hayal kırıklığına uğradım benim önceden çektiğim fotoğraflar meğer ne kadar kolay çekiliyormuş yazınızda belirttiğiniz gibi tam bir hamallık şuan yaşadığım.
Sözü fazla uzatmadan sizden yeni başlayanlar için kolay anlaşılır güzel fotoğraflar çekebiliceğim bir kitap önerisi istiyorum.Forumlar,videolarda okuduklarımdan hiç bişey anlamıyorum kursa gidecek zamanımda yok neyin ne olduğunu anlatan bir döküman bana gönderebilirseniz çok sevinirim.
Öncelikle ne kadar emek verirseniz, ne kadar severseniz ve ne kadar zaman ayırırsanız o oranda başarı seviyeniz artacaktır. Şurası ile başlayabilrisiniz; Güzel fotoğraflar çekmek istiyorum, neler yapmalıyım?
Teşekkür ederim bugün 3.gün alışmaya başladım öğrenmek için elimden geleni yapacağım.
hocam yazılarınızı cok begendim internette ki diger yazilar gibi kafa karistrıcı degil fotografa babadan kalma ilgiliyim… henuz bir makine alamadm ancak yurtdısından canon 60d almayı planlıyorum… dubaiden sadece body 1400 tl gbi bir fiyata, babamda da 600d var biraz kullandım cok hosuma gitti. benim asıl amacm bu yaz universiteden memlekete gidince bir ksa film cekmek video performansı olarak sizce 600d almak yerine 60d almak aptallk mı…
Video için 650D almanız daha akıllıca olur. Ama sadece fotoğraf için 60D tercih edilebilir.
peki canon olmak şartıyla maksimum fiyatın 3000 tl (sadece body de olabilir) olacağı şartlarda hangi makineyi öneriyorsunz… video performansı açısından
ayrıca çok merak ettiğim bişey daha var o da video konusunda hangi lens seçimini yapabilirim
ve eğer yazılarınız arasında dslr de kısa film çekerken dikkat edilmesi gerekenler… gerçek filmlerle aynı etkiyi vermesi hakkında bilgi verebilirmisinz
Eğer gerçekten video ile ilgilenecekseniz Canon 5D Mark2 alıp gerisini düşünmeyin. Video için genellikle manual ve açık diyaframlı prime objektifler tercih ediliyor ama benim video konusunda tecrübem yok.
hocam ciddi anlamda yardımınıza ihtiyacım var bana canon makineler hakkında ve özellikle de video performansları bakımından bilgi lazım
Malesef video konusuyla ilgilenmediğimden yardımcı olamayacağım.
Selamlar
Keske bu yazını önceki evrelerimde okusaydım direk Rangefinder alırdım bir tane :))) oda kitabın sonunda baslamak gibi olurdu. Cok guzel ve faydalı paylasımlar.
Tesekkurler.
Selamlar Hakkı bey;
Yazınız çok hoş, bu sitenizde okuduğum ikinci yazınız ilki de çok hoştu. Sırada bir yazınız daha var.
Seyahat etmeyi ve fotoğraf çekmeyi seviyorum. Tam da gelmiş olduğum noktada yazıyı kesmişsiniz, halbuki devamı kehanet gibi olacaktı benim için resmen. Gerçi rangefinder nedir daha o kısma gelmedim ama bu da sonraki basamak herhalde.
Şu an Nikon D60 kasa ve Tamron 17-50 lens kullanıyorum, hali hazırda gayet memnunum ama kompakt sınıf modeller de dahil olmak üzere yükdek ISO hassasiyeti olan, kullanım genişliği sunan, mümkün olduğu kadar ufak kasalı ve üst sınıf bir makina arayışına girdim. Aslında Nikon D600 ve Canon 6D umut vadedici duruyor ama kit lens mevzusu kafa karıştırıcı. Taşıması en kolay, üst sınıf, dikkat çekmeyen ama güzel sonuçlar veren bir makina arayışında insanın karşısına Leica’nın ufak DSLR modeli çıkıyor ama nedense fiyatı da karşımıza çıktığı için insan bir anda unutuveriyor bu makine sınıfını :).
Yazılarınızı çok beğendim. Kendi adıma teşekkür ederim. Yeni yazılarınızla karşılaşmak ve okumak umuduyla.
anafikir şu sanırım.. zaman kaybetme makineyi al ve başla. gerisi gelecektir.
Evet, kesinlikle..
Bayıldım sanki kendimi gördüm.İnternette fotoğrafçılık teknikleri ve ekipmanlarla ilgili o kadar çok şey okuyorum ki her seferinde başka bir şey duyuyor onu okuyorum meğer ne derya imiş kafam allak bullak oldu.Bu sefer de fotoğraf çekemiyorum tüm bu öğrendiklerimden sonra kılı kırk yarıyor çektiğim fotoğrafları beğenmeyip siliyorum.Objektif beğenmiyorum.Yaklaşık 4 aydır fotoğraf çekmedim.anı fotoğrafı demesinler istiyorum. az saatli kursa gittim beğenmedim.İnternette daha çok şey öğreniyorum.Ne yapmalıyım bilemiyorum
Üzüldüm, bence bir süre fotoğraftan uzak kalmak, farklı alanlardan beslenmek iyi gelebilir. Özellikle sinemayı tavsiye ederim.
Bu yazıyı okurkan sanki kendimi gördüm :))) Çoğu insan bu şekilde başlıyorsa eğer doğru yoldayım demektir :)
cok guzel bir hikaye ben ce busizin hikayeniz sanirim..tesekkurler bizimle paylastiginiz icin
Emin olun birçok kişinin hikayesi bu şekilde.
Harika ve çok yardımcı bir yazı olmuş, gerçekten çok teşekkürler! :)
öncelikle ilham veren yazılarınız için çok teşekkürler.ben işin daha çok çok başındayım yani daha hangi dslr ı alacağıma anca karar verdim. o da yine sizin sayeniz de oldu:) bizi aydınlatmaya devam edin lütfen:)
Oysa ben vazgeçirmek için yazıyordum :)
Emeğinize ve yüreğinize sağlık. Fotoğrafa merak sarıp bunu devam ettirme niyetinde olan herkesin geçeceği basamakları ne kadar güzel hikaye etmişsiniz. Aynı zamanda rehber niteliğinde biryazı olmuş yazınız. Başarılarınızın devamını gönülden diliyorum.
Bende fotoğrafçı olmak istiyorum. Ama bende daha hikayenin “küçücük dijital fotoğraf makinayla başlamıştı fotoğraf çekmeye” kısmındayım. Desenize daha önümde daha çok uzun bir yol var. Ama değer :)
Daha iyi ya, önünüzde yaşanacak çok keyifli bir süreç var..
Harika bir yazı. Elinize sağlık…
Muhtemelen aynı aşamalardan ben de vakti geldikçe geçeceğim. Şimdilik ”bir arkadaşının elinde DLSR olarak adlandırılan makinalardan gördü” aşamasındayım. :))
temelle idris kumarhaneden dönüyormuş.temelde sadece şort idriste ise hiçbirşey yok,anadan üryan.idris bakmış temele ve şöyle demiş.
-‘Senin en çok neyini seviyorum biliyormusun.
-Yooo bilmiyorum.demiş temel sahi neyimi seviyorsun.
_ Nerde duracağını çok iyi biliyorsun….onu seviyorum…
4 gün sonra makinemi alıp hikayeyi yaşamaya başlayacam. umarım herşey yolunda gider. yazı çok güzel olmuş elinize sağlık.
Makinanız ve tabi yeni maceranız hayırlı olsun :)
şans eseri forumunuzu buldum ve keyif alarak okudum. gerçekten çok aydınlatcı ve eğitici. emeğinize sağlık. çok teşekkür ederim.
Sadece bu konuda değil hemen hemen bir çok konuda yararlı ve kullanışlı dökümanları bu web sitesinde görmek mümkün. Sitenizdeki tüm gelişmeleri yakından izliyoruz kaliteli bir site emeği geçen ekibinize teşekkür ederiz.
Bu yazıya tekrar bir dönüş yapayım dedim. İlk okuduğumda ne kadar çok etki bıraktığı ortada. Hiç aklımdan çıkmadı şu amatör ve profesyonel arasındaki fark. Hep de bu yazıyı ilk okuduğumdaki gibi düşünceyle devam ettim. Amatörüm ben bu işte :)
Gelelim bu hikayenin nerelerine ulaştığıma. Baya bir yol kat etmişim ben. Sonuna doğru az kalmış. Tekrar teşekkür ediyorum böyle bir yazı için…
Tam iki sene geçmiş en son okuduğumdan bu yana ama aklımda hep durdu bu yazı ve benden fotoğraf konusunda yardım isteyenlere de okuttum durdum bu sayfayı :)
Sanırım bu yazının başlangıç kısmı tamda beni anlatıyor;son kısımlara hatta orta kısımlara ulaşmam için bir kaç fırın fotoğraf çekmem ve biraz da zamana ihtiyacım var:)
Yazı için teşekkür ederim:)
Hımm gerekli incelemeler yapıldı sonunda DSLR geçen hafta alındı ve tabi kit lensle birlikte,bi taraftan çanta ve tripod araştırması yapılıyor bi yandan da göz ucuyla 70-300 lere bakılıyor bu arada yazıyı okuyorum ve sanırım korkuyorum:))
Eyvah; Rangefinder’ de ne olaki dedim :))
Hocam çok teşekkürler…
Yazılarınızı okumak dijital çöplükte ne kadar yer kapladığımızı hatırlattı…
Bir parçası olduk kurtulamıyoruz doğrusu.
Acaba protesto için 1 gün objektif mi karartsak mı diyorum?
Selamlar sevgiler….
Bu yazının yarısına kadar kendimi buldum … diğer yarısına ise adım atıyorum nedense hergün bir öndeki cekimlerimi beyenmiyor ve her gün bu yazının sonuna doğru adım atıyorum. Amatörler hakkında süper bi izlenim ve yazı bu bence … Tebrikler ve faydalı bilgiler için teşekkürler.
güzel yazı olmuş
Bu kadar karmaşaya girmemek için 6 senedir aşağı yukarı aynı kalitedeki makineleri kullanıyorum. Tam yeltenecekken milyonlarca yorumu okumak beni yeni makineye geçme düşüncesinden alıkoyuyor.
Ben de beğendim :))
Bu yazınız için size teşekkür ederim. Harika bir dünya kurmuşsunuz. İçeriye girenler web sitenizin genişliği ve ufuk açıcı özelliği ile çok memnun olarak ayrıldığı kanaatini taşımaktayım. Fotoğraf sanatı yaygınlaştıkça insan bu sanat sayesinde kendi ruhunu tanımaya ve geliştirmeye başlayacaktır. Ancak ülkemizdeki bu fotoğrafçılık tutkusunun önüne ne yazık ki ekipmanların pahalı oluşu çıkıyor. Hasbelkader bir makine alıyorsunuz bu sefer de hırsızların , haramzâdelerin gözleri üzerinizde oluyor. Zor bela bir Nikon D60 almıştık . Ancak bir haramzadenin eline geçince bütün hayallerim yıkılıverdi. Üzüntüm büyük. Hayalini kurduğum bir dünyanın tam içine girmişken böyle bir olayla karşılaşmam beni tamamen yıktı. Ancak yine de bu dünyanın ışığı beni bekliyor. Elbet bir gün bu ışıktan nasibimi alacağım. Yazılarınıza devam etmenizi ve bizim gibi yeni yeni bu sanata gönül vermiş insanlara ışığınızdan aktarmanızı diliyorum. Çalışmalarınızda başarılar diliyorum.
Saygılarımla.
Çok güzel bir çanta, komple takımıyla darısı başıma diyorum:) Ben henüz küçük dijital makine basamağındayım…
Başarılı bir anlatım, yararlı bir yazı ve terimler açıklaması olmuş. Teşekkürler…
Ancak hala bir DSLR alamadım gitti yahu :/ …
Not: Serzenişim için üzgünüm, tutamadım kendimi :D …
Sırayla bu kademeleri geçeceğimi ümid ediyorum. Yavaş yavaş sindire sindire.
Yazıda ki 14 numara mantığı muhteşem olmuş. Klavyenize düşüncelerinize parmaklarınıza yüreğinize sağlık :) (biraz abartılı oldu galiba)
Yani ne diyeyim fotograf kabiliyetiniz kadar kompozisyon yeteneginizin de kuvvetli oldugunu soylemeden gecilemeyecek ayni zamanda da her amatoru anlatan,daha sizin seviyenize gelmemislere ise yol gosteren bir yazi.
Cok tesekkurler.
Ya, ben de hiç böyle olmadı. Bir sabah kalktım bir baktım sayıklıyorum DSLR, sıvı mercek, optik düzeltme, barrel efect, bracket, white ballance, nötr gri …. “Ne diyorum ben ya” dedim.
Annem “çay iç geçer” dedi. Geçti. Sonra gidip bir compact makine aldım.
Sonra yıllar geçince anladım :) Meğer bir kehanet rüyasıymış.
Şaka bir yana çok eğlenceli bir amatörlük öyküsü olmuş. Gerçekten de bazı şeyleri okulundan öğrenmek güzelken, bazı şeyleri heyecanla keşfederek yaşamak eşsiz oluyor. Bu nedenle fotoğrafı sormayı öğrenmeyi ve denemeyi çok seviyorum.
Bu arada ne zamandır sesini işitmediğim Güney dostumu da bu yorumlar da yakaladım ya. Keyfime diyecek kalmadı. Hakkı Hocam evsahibi, misafirler iyi. Daha ne istenir ki :)
uzun yorucu bir o kadar da zevkli bir yolculuk,
bende yeni çıktım bu yolculuğa ve geri dönmeyede hiç niyetim yok.
Terimler ve Anlatım başarılı olmuş Hakkı abi ;) Teşekkürler.
Teşekkürler güzel bir yazı olmuş ;)
Merhaba Hakkı Bey, çok sade ve güzel bir anlatım ile aktarmışsınız biz amatörlerin başladığı noktayı, diğer dostların da söylediği gibi, konunun asıl karakterleri bizleriz esasında, teşekkürler..
Bu anlatılan hikayenin daha başlarındayım maalesef. Tabii ki bunun tek sebebi maddiyet. =) Ama daha gencim ben. Kendi ayaklarım üzerinde durmaya başlayınca bu zorlu kademeleri geçeceğim inşallah. Kaleminize sağlık.
Teknolojik gelişimler devam ettiği sürece sanırım biz de peşinden takip etmek zorunda kalacağız, tabii herşeyin başı olan maddi durumu unutmamak gerekir.
Uzun bir aradan sonra yazılarını okumaya başladım :) Ve nasıl gkeyif aldım anlatamam :) Sanki tarifini yaparken her ânını yaşamışım gibi hissettim (ki zaten öyle) ama bu çılgınlığı durdurabilmek maalesef imkansız. Hala eksikliklerimiz var eksiğimiz var ve öğrenmemiz denememiz gereken teknikler var. Ama asıl soru bence şu olmalı. Ne zaman tamam artık demeli?
Bu hangi gazete olayının bir benzerini geçen 29 Ekim’de yaşadım. Kutlamalar için Vatan Cd. girerken :
polis : gazetecimisin dedi
bende yok fotoğrafçıyım dedim
polis : “o da olur inşallah ileride” dedi
:)
@Altuğ Oymak, kesinlikle katılıyorum ama zaten buradaki amacım, bu tüketim çılgınlığını vurgulamak
kimse fotoğrafın ne olduğunu ve hangi amaca hizmet ettiğini anlatmadığı müddet içersinde anlattıklarınızın olması gayet doğal, yoksa bu kadar teknolojik ürünleri kime pazarlayacaklar bu bir tüketim sorunu.
Tam da bütçeme uygun bir Rangefinder ararken okudum ya süper olmuş
Güzel bir yazı ve yararlı bilgiler veriyorsunuz…Teşekkürler..Yorumları okuyunca yazınızda herkes birşeyler hatta kendilerinden birşeyleri bulması çok daha güzel..Bende bir şeyler buldum.Yaklaşık 28 yıl önce Gazi Eğitim Fak.’sinin Resim Bölümünün bodrumundaki karanlık odada o dönem fotoğraf hocamız olan Hasan Pekmezci’nin fotoğrafla ilgili ağzımıza çaldığı bir parmak bal 2008 yılına kadar hep tadını hissettirdi.Şartlar işte sonra emeklilik ve bir fotoğraf makinası edinme..O güne kadar olmadı işte olamadı hep birşeyler onun önüne geçti..Amatörce çekimler aman ne tad…balın yanına şimdide kaymak koyduk…Kendimizce kendimiz için çekiyoruz ve üstatların fotoğraflarıyla zevke gelip onlar gibi güzel kareler yakalamanın gününü sabırla bekliyoruz…
selamlar…
Hangi evrede olduğumu anlama açısından güzel bir klavuz olmuş.Rangefinder a kadar gidecekse sonu simdiden para biriktirmeye başlamak lazım.Teşekkürler.
Tabi birde çekilen fotoğraflara melül melül bakan hayranlar var, Teşekkürler.
Çok güzel ve öğretici bir yazı olmuş bu yazı için size çok teşekkür ederim özellikle teknik terimleri bu denli güzel bir hikayeyle açıklamanız gerçekten taktire şayan.
yazıda anlatılanlar ve listelenmiş 14 terim bana da çok tanıdık geldi Hakkı Bey. İlk dijital compact makinam ve ilk DSLR ım olan D70 arasındaki zamanı hatırlattı bana.
Neyse ki artık geride kaldı aci dolu o günler :)
Selamlar
Çok iyi ve bilgilendirici bir yazı olmuş.
Yazınızı okurken “kendimi” okur gibi oldum. (Rangefinder kısmı hariç, belkide daha oraya gelmedim.) Elinize sağlık, keyifle okudum.